KPMG Turkey Publications | Page 77

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik Özelge Uygulaması: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Bülent Ak Şirket Ortağı, Vergi Bölümü Yeryüzünde demokratik parlamenter sistemlerin ortaya çıkması, vergi toplanması ile çok yakından ilişkilidir. Tarihte kralların istediği zaman ve istediği şekilde vergi toplamaya çalışması vergi ödeyen kesimlerde doğal olarak büyük bir dirençle karşılaşmıştır. Kralların sahip olduğu bu yetkilerin kısıtlanmaya çalışılması sonucunda, vergi toplanmasına ilişkin kurallar önceleri yurttaş haklarına ilişkin bildirgelerde yerini almıştır. Ancak kralların vergi toplanmasında keyfiliğini sınırlayan gelişmeler bununla sınırlı kalmamıştır. Vergilerin kimlerden ne şekilde ve nasıl toplanacağı konusunda zamanla parlamentolar söz sahibi olmaya başlamış, bu durum parlamenter rejimlerin doğuşuna yol açmıştır. Büyük Britanya’da vergi ödeyenlerin temsilcilerini parlamentoya göndermesi ve ödeyeceği vergiler konusunda söz sahibi olmaya çalışmaları sonucunda “Temsilsiz vergi olmaz” ilkesi hayata geçirilmiştir. Vergi ödeyen İngiliz yurttaşları bu ilkeyi öylesine benimsemiştir ki bu ilke Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunda bile önemli bir rol oynamıştır. Amerika kıtasındaki İngiliz kolonilerinde yaşayan İngiliz göçmenler, Britanya vatandaşlarından farklı olarak doğrudan vergilendirilmemiş ve İngiliz Parlamentosu’na temsilci göndermelerine izin verilmemiştir. İngiliz egemenler çay ve benzeri günlük tüketim malları üzerinden alınan yüksek oranda vergilerle gelir kayıplarını telafi etmeye çalışmıştır. Ancak ödeyecekleri vergiler konusunda söz sahibi olmak isteyen göçmenler bu duruma daha fazla katlanmak istememiştir. Boston Limanı’nda İngiliz gemilerindeki yüksek vergili tonlarca çay, Kızılderili kılığına giren göçmenlerce denize dökülmüş, Boston Çay Partisi olarak tarihe geçen bu protesto eylemi Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na yol açan kıvılcımlardan biri olmuştur. Günümüzde demokratik parlamenter rejimlerde vergilendirmeye halkın temsilcilerinin içinde bulunduğu