Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
Bireysel Başvuru Hakkı Kapsamında
Alınan Vergilemeye İlişkin AYM Kararları
AYM bireysel başvuru hakkı kapsamında
son dönemlerde vergilemeyle ilgili olarak
önemli kararlar vermektedir. Bu kararların
gerekçeleri, vergilemede dikkate alınması
gereken temel ilkeler konusunda yol
gösterici niteliktedir.
AYM’nin 12/11/2014 Tarih ve 2014/6192
Numaralı Kararı
Başvurucu Türkiye İş Bankası,
çalışanlarına çeşitli menfaatler sağlamak
üzere kurulmuş olan Türkiye İş Bankası
Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve
Yardımlaşma Sandığı Vakfı’na şubeleri
vasıtasıyla yaptığı katkı payı ödemelerinin,
vergi müfettişlerince yapılan vergi
incelemesi sonucunda ücret olarak
değerlendirilmesi dolayısıyla adına tarh
edilen gelir vergisi ve damga vergisi
ile kesilen zıyaı cezasına karşı açtığı
davanın reddi nedeniyle mülkiyet ve adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
Başvurucu, vakfa yaptığı katkı payı
ödemelerinin vergiye tabi ücret özelliği
taşımadığını ve üzerinde çalışanlarının
tasarruf yetkisi bulunmadığı bu ödemeler
bakımından elde edilmiş olma unsurunun
gerçekleşmediğini bu ücretlerin kıyas
yapılmak yoluyla ücret olarak kabulünün
verginin kanuniliği ilkesine aykırı olacağını
ileri sürerek hukuka aykırı şekilde
vergi tarh edilmesi ve ceza kesilmesi
Anayasanın 35’inci maddesinde yer
alan mülkiyet hakkının, Yargıtay kararları
ve Maliye Bakanlığı muktezası dikkate
alınmadan ücret kapsamına sokulması
adil yargılama hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
“AYM tarh edilen vergi ve kesilen
cezaların vergi yükümlüsü açısından
öngörülebilir olmasını hukuki
güvenliğin sağlanması için şart
koşmaktadır.”
AYM söz konusu başvuruyu kabul
edilebilirlik ve esas açısından inceleyerek
kabul etmiş, esasa ilişkin başvuruyu
hem Anayasa’nın 35’inci maddesinde
düzenlenen mülkiyet hakkı hem de
AİHM’nin mülkiyet hakkına ilişkin
müdahaleye ilişkin içtihatlarını dikkate
alarak değerlendirerek tazminata
hükmetmiş ve dava ile ilgili olarak yeniden
yargılama yapılmasında hukuki yarar
görmemiştir. AYM’nin mülkiyet hakkı ihlali
gerekçesiyle verdiği bu karar ülkemizdeki
vergi uygulamaları açısından bir milat
niteliğindedir. Zira, AYM bu kararındaki
gerekçeler ile tarh edilen vergi ve kesilen
cezaların vergi yükümlüsü açısından
öngörülebilir olmasını hukuki güvenliğin
sağlanması için şart koşmaktadır.
Bu karar sonrasında vergi idaresi,
ulaşılabilir ve öngörülebilir vergi
uygulamalarına yön verecek kanun
altı düzenlemeler olarak belirtilen
düzenlemeler yapmayı planlamaktadır.
Bunun izleri Yüksek Planlama Kurulu’nca
hazırlanan ve 11 Ekim 2015 tarihli ve
29499 sayılı Resmi Gazete ile açıklanan
2016 – 2018 yıllarını kapsayan Orta Vadeli
Mali Plan (OVMP) içinde yer alan Gelir
Politikasına İlişkin Olarak İlke ve Hedefler
arasında sayılmıştır. Bu hususun bir
önceki planda yer almadığı görülmektedir.
OVMP’ye göre vergilemede istikrar ve
öngörülebilirlik esas alınacaktır.
Sorumlu Vergicilik
29