Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
kültürel, sosyal, ekonomik ve sağlık
politikaları ile vergi tekniğine ilişkin
birtakım nedenlerle eşitlik ilkesine
istisnalar getirebilir.
Vergi Yükünün Adaletli Dağılımı İlkesi
73’üncü maddede yer alan “Vergi
yükünün adaletli ve dengeli dağılımı,
maliye politikasının sosyal amacıdır.”
hükmü, sosyal adalet anlayışına işaret
etmektedir. Yasa koyucu, vergilendirme
yetkisini kullanırken sosyal adalet
anlayışını da göz önünde bulundurmak
zorundadır. Vergi yükünün sosyal adaleti
de gözetecek şekilde adil dağılımı,
yasama organının en önemli Anayasal
ödevlerinden biridir.
Vergi Hukuku İlkeleri Üzerinden
Mevcut Sistemin Eleştirisi
Köklerinde Osman Gazi’nin koyduğu
ve ilk vergi uygulamalarından biri olarak
nitelendirebileceğimiz Pazar Resmi’nin
de (bac) olduğu Türk vergi sistemi, derin
bir tarihsel birikim üzerine inşa edilmiştir.
Modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı
Birinci TBMM’de kabul edilen ilk
kanunun, bir vergi kanunuii olması ve yine
TBMM’nin ilk hükümetinde bir Maliye
Vekâleti’nin yer alması da bu durumun en
önemli delillerindendir.
Köklü bir geleneğe sahip Türk vergi
sistemi, uluslararası ekonomik ve mali
ilişkilerin artmasıyla ciddi değişimler
geçirmiştir. Kamu harcamalarına sağlıklı
ve sürekli gelir bulma ihtiyacı da vergi
sistemimizi etkilemiştir. Bu iki süreç, vergi
sistemi içerisinde anayasal vergileme
ilkelerinin yorumu ve uygulaması
bağlamında da önemli sonuçlar
doğurmuştur.
Karmaşıklaşan ulusal ve uluslararası
ekonomik ilişkiler, vergi sisteminin
de karmaşıklaşmasına yol açmış ve
sistemin kontrolünü güçleştirmiştir.
Zaman içerisinde muafiyet ve istisnalar
ii
Bu ilk kanun ile “Ağnam (hayvanlar) Resmi” düzenlenmiştir.
artmış ve karmaşıklaşmış; bu durum
da en başta verginin genelliği ve eşitlik
ilkelerine önemli zararlar vermiştir. Bu
noktada uzun yıllardır çözülmesi için
gayret sarf edilmesine rağmen henüz
istenilen oranlara in dirilemeyen kayıt
dışı ekonominin de iki ilkenin mevcut
durumlarını anlamak bakımından göz
önünde tutulması gerekmektedir.
Anayasa’nın 73’üncü maddesinde ifade
bulan vergi yükünün adil dağılımı ve
mali güce göre vergi alınması ilkeleri
bakımından mevcut tablonun arz ettiği
durum tatmin edici değildir. Özellikle
dolaylı vergilerin doğrudan vergilere
kıyasla bütçe içindeki payının yüksekliği
bu tabloyu çarpıcı bir şekilde önümüze
koymaktadır. Konuyu 2015 Bütçe Kanunu
öngörüleri üzerinden somutlaştırmak
mümkündür. Doğrudan vergiler açısından
tablo şu şekilde özetlenebilir: 2015 mali
yılında red ve iadeler düşülmüş net
gelir vergisi tahsilatının 82 milyar TL
olması öngörülmektedir. Red ve iadeler
düşülmüş net kurumlar vergisi tahsilatının
ise 36 milyar TL olması beklenmektedir.
“Dolaylı vergilerin vergi gelirleri
toplamı içindeki ağırlığının %70’lere
ulaşabileceği anlaşılmaktadır.
Yapısı itibariyle adil olmayan
dolaylı vergilerin, vergi sistemi
içindeki ağırlığının bu mertebelere
yükselmiş olması vergi yükünün
adil dağılımı ve mali güce göre
vergi alınması ilkeleri bakımından
içinde bulunulan olumsuz tabloyu
somutlaştırmaktadır.”
Sorumlu Vergicilik
19