KPMG Turkey Publications | Page 32

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik kültürel, sosyal, ekonomik ve sağlık politikaları ile vergi tekniğine ilişkin birtakım nedenlerle eşitlik ilkesine istisnalar getirebilir. Vergi Yükünün Adaletli Dağılımı İlkesi 73’üncü maddede yer alan “Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” hükmü, sosyal adalet anlayışına işaret etmektedir. Yasa koyucu, vergilendirme yetkisini kullanırken sosyal adalet anlayışını da göz önünde bulundurmak zorundadır. Vergi yükünün sosyal adaleti de gözetecek şekilde adil dağılımı, yasama organının en önemli Anayasal ödevlerinden biridir. Vergi Hukuku İlkeleri Üzerinden Mevcut Sistemin Eleştirisi Köklerinde Osman Gazi’nin koyduğu ve ilk vergi uygulamalarından biri olarak nitelendirebileceğimiz Pazar Resmi’nin de (bac) olduğu Türk vergi sistemi, derin bir tarihsel birikim üzerine inşa edilmiştir. Modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı Birinci TBMM’de kabul edilen ilk kanunun, bir vergi kanunuii olması ve yine TBMM’nin ilk hükümetinde bir Maliye Vekâleti’nin yer alması da bu durumun en önemli delillerindendir. Köklü bir geleneğe sahip Türk vergi sistemi, uluslararası ekonomik ve mali ilişkilerin artmasıyla ciddi değişimler geçirmiştir. Kamu harcamalarına sağlıklı ve sürekli gelir bulma ihtiyacı da vergi sistemimizi etkilemiştir. Bu iki süreç, vergi sistemi içerisinde anayasal vergileme ilkelerinin yorumu ve uygulaması bağlamında da önemli sonuçlar doğurmuştur. Karmaşıklaşan ulusal ve uluslararası ekonomik ilişkiler, vergi sisteminin de karmaşıklaşmasına yol açmış ve sistemin kontrolünü güçleştirmiştir. Zaman içerisinde muafiyet ve istisnalar ii Bu ilk kanun ile “Ağnam (hayvanlar) Resmi” düzenlenmiştir. artmış ve karmaşıklaşmış; bu durum da en başta verginin genelliği ve eşitlik ilkelerine önemli zararlar vermiştir. Bu noktada uzun yıllardır çözülmesi için gayret sarf edilmesine rağmen henüz istenilen oranlara in dirilemeyen kayıt dışı ekonominin de iki ilkenin mevcut durumlarını anlamak bakımından göz önünde tutulması gerekmektedir. Anayasa’nın 73’üncü maddesinde ifade bulan vergi yükünün adil dağılımı ve mali güce göre vergi alınması ilkeleri bakımından mevcut tablonun arz ettiği durum tatmin edici değildir. Özellikle dolaylı vergilerin doğrudan vergilere kıyasla bütçe içindeki payının yüksekliği bu tabloyu çarpıcı bir şekilde önümüze koymaktadır. Konuyu 2015 Bütçe Kanunu öngörüleri üzerinden somutlaştırmak mümkündür. Doğrudan vergiler açısından tablo şu şekilde özetlenebilir: 2015 mali yılında red ve iadeler düşülmüş net gelir vergisi tahsilatının 82 milyar TL olması öngörülmektedir. Red ve iadeler düşülmüş net kurumlar vergisi tahsilatının ise 36 milyar TL olması beklenmektedir. “Dolaylı vergilerin vergi gelirleri toplamı içindeki ağırlığının %70’lere ulaşabileceği anlaşılmaktadır. Yapısı itibariyle adil olmayan dolaylı vergilerin, vergi sistemi içindeki ağırlığının bu mertebelere yükselmiş olması vergi yükünün adil dağılımı ve mali güce göre vergi alınması ilkeleri bakımından içinde bulunulan olumsuz tabloyu somutlaştırmaktadır.” Sorumlu Vergicilik 19