Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
Vergi Kanunlarının Geriye
Yürümemesi İlkesi
Bu ilke hukuki güvenlik ilkesinin bir türevi
olarak karşımıza çıkmaktadır. İlke, özellikle
vergi yükünü artıran vergi kanunlarının,
sadece yürürlüğe girmelerinden sonraki
dönemde cereyan edecek olaylar
için uygulanmaları dolayısıyla geriye
yürümemeleri üzerine kurulmuştur.
Kanun koyucu tarafından aksi bir tutum
takınıldığı hâllerde, hukuki güvenlik
ilkesinin ağır ihlalinden söz etmek
gerekecektir. Bu tür yaklaşımın ekonomik
ve ticari hayatın istikrarı üzerinde çok
ciddi bozucu etkileri olacağı muhakkaktır.
Kıyas Yasağı
Kıyas yasağı, kanunilik ilkesiyle sıkı
sıkıya bağlıdır. Kanunda yer almayan bazı
durumlar için kanunda yer alan diğer
kuralların ve genel ilkelerin kıyasen
uygulanması yasama ile yürütme erki
arasındaki dengenin bozulması anlamına
gelecek ve yürütme yasamanın yerine
geçmiş olacaktır. Vergi hukukunun
temelinde yer alan kanunilik ilkesi o
kadar kuvvetli bir ilkedir ki Bütçe Kanunu
C cetvelinde yer almayan bir verginin
ilgili mali yılda tahsili bile mümkün
olamamaktadır.
Kıyas yasağının olmadığı bir hâlde
idarenin ve yargı organlarının bu yolla
kimi hâllerde vergi yükünü artırmaları,
azaltmaları veya yeni vergiyi doğuran
olaylar oluşturmaları imkânı doğabilir.
Bu tür bir durumda hukuki güvenlikten
bahsetmek söz konusu olamayacaktır.
Kıyas yasağı, vergi hukuku bağlamında
yorum ve ispat kanallarının tam olarak
kapatılması anlamına gelmemektedir.
Kıyas, vergi hukukunda yorumun
sınırını oluşturmakta; vergi hukuku
uygulamasında karşılaşılabilecek
hukuki boşluklar yorum yöntemleriyle
doldurulabilmektedir. Ancak yorumla
i
doldurulamayacak boşluklar için
mutlaka yasama sürecine başvurmak
gerekmektedir.
VUK’un 3’üncü maddesi yorum ve ispat
konusunda temel prensipleri ortaya
koymaktadır.
Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat
“Madde 3 – A) Vergi kanunlarının
uygulanması: Bu kanunda kullanılan
“Vergi Kanunu” tabiri işbu kanun ile bu
kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve
harç kanunlarını ifade eder.
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm
ifade eder. Lafzın açık olmadığı
hâllerde vergi kanunlarının hükümleri,
konuluşundaki maksat, hükümlerin
kanunun yapısındaki yeri ve diğer
maddelerle olan bağlantısı göz önünde
tutularak uygulanır.
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran
olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin
muamelelerin gerçek mahiyeti yemin
hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu
kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi
tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi
ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan
veya olayın özelliğine göre normal
ve mutad olmayan bir durumun iddia
olunması halinde ispat külfeti bunu iddia
eden tarafa aittir.”
Vergi hukuku ile yorum arasında çok
sıkı bir ilişki bulunduğu yadsınamaz bir
gerçektir. Özellikle vergi mevzuatının
sarih olmadığı noktalarda yorum önem
kazanmaktadır. Mali idare özelgei
(mukteza), genel tebliğ, iç genelge,
sirküler vb. yöntemlerle yorum yoluna
başvurmakta; bu bağlamda Vergi Usul
VUK 413’üncü Madde (Mükelleflerin izahat talebi) hükmü uyarınca mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan veya bu hususta yetkili kıldığı
makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat
isteyebilirler. Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler
bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir. Sirküler ve özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı
bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından müteşekkil bir
komisyon marifetiyle oluşturulur ve söz konusu komisyonda oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat
bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta izahat talebinde bulunulması halinde, komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya
özelgelere uygun olmak şartıyla Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı tarafından da özelgeler verilebilir.
Sorumlu Vergicilik
17