KPMG Turkey Publications | Page 29

Bölüm I : Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
kanun hükmündedir ve bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi ’ ne başvurulamaz . İlgili maddede , usulünce yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınması düzenlenmiştir . Bu hükümlerden hareketle , çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının iç hukuk bakımından kanunlardan önce uygulanması ve bunlara karşı Anayasa Mahkemesi ’ ne gidilememesi sebebiyle ; vergilendirmeye ilişkin Anayasa ’ da yer alan ilkeler kimi hâllerde uygulanamamaktadır .
Verginin Genelliği İlkesi Kanun önünde eşitlik başlığını taşıyan Anayasa ’ nın 10 ’ uncu maddesi hükmüne göre “ Herkes , dil , ırk , renk , cinsiyet , siyasi düşünce , felsefi inanç , din , mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir .” ve “ Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar .”
Bu konuya ilişkin diğer bir önemli Anayasa hükmü 2 ’ nci maddede karşımıza çıkan hukuk devleti kavramına ilişkindir . Madde hükmünde “ Türkiye Cumhuriyeti , toplumun huzuru , millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde , insan haklarına saygılı , Atatürk milliyetçiliğine bağlı , başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan , demokratik , lâik ve sosyal bir hukuk devletidir .” ifadesiyle Türkiye Cumhuriyeti ’ nin temel niteliklerinden birinin hukuk devleti olduğunun altı çizilmektedir .
73 ’ üncü maddede yer alan “ Herkes , kamu giderlerini karşılamak üzere , mali gücüne göre , vergi ödemekle yükümlüdür .” hükmü genellik ilkesinin bir özeti gibidir . Ancak bu hükmü yukarıda bahsettiğimiz hükümlerden bağımsız ele almamak gereklidir . Genellik ilkesi gereği kamusal mali yük herkese dağıtılacak ; ancak bu prensip uygulanırken mali güç de göz önünde tutulacaktır .
Bu ilkenin diğer bir doğal sonucu olarak vergi kanunlarının genellik ilkesine uygun olarak düzenlenmesi önem arz etmektedir . Yasama organı vergi kanunlarını çıkarırken , ilke uyarınca belli bazı kişilere mali yükümlülükler yükleyemeyecek ; düzenlemelerini genel için yapacaktır .
Hukuki Güvenlik İlkesi Hukuk devleti , kişilerin kendilerine uygulanacak hukuki normları önceden bilmeleri ilkesi üzerine inşa edilmiştir . Bu ilke vergileme açsından önemli sonuçları haizdir . Mükellefler devlet tarafından vergilendirme vasıtasıyla hak ve özgürlüklerine ne zaman ve ne şekilde müdahale olacağını önceden tahmin edebilmeli ve planlarını buna göre yapabilmelidirler . Böylece öngörülebilirlik ilkesi sayesinde vergilendirmede keyfilik engellenmiş olur .
Bu ilke bakımından verginin kanuniliği de hayati bir önem taşır . Kanunla düzenleme yapılmadan bir verginin alınması mümkün değildir . Bu ilkenin aksine bir tutum , mülkiyet hakkının ağır bir ihlaline yol açacaktır . Belirlilik , vergi kanunlarının geriye yürümemesi ve kıyas yasağını bu ilkenin alt bileşenleri olarak ele almak mümkündür .
Vergilemede Belirlilik İlkesi Belirlilik ilkesi , verginin konusunun vergilerin tarh ve tahsil zamanlarının , vergi miktarının hem gelir yönetimi hem de mükellefler bakımından önceden belirlenmiş ve kesin olmasını ifade etmektedir . Belirlilik ilkesi bu özelliğiyle vergilendirmede keyfiliğin önlenmesi amacını güder .