KPMG Turkey Publications | Page 28

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik Hak Arama Hürriyeti: Hak arama hürriyeti kısıtlanması mümkün olmayan bir hürriyettir. Buna göre herkes meşru vasıta ve yöntemleri kullanarak yargı önünde iddia ve savunma ile yargılanma hakkına sahiptir. Kazanılmış (Müktesep) Hak: Hukuka uygun şekilde kazanılmış haklar -hakkın kullanımı için gerekli şartlar yitirilmedikçebireylerin elinden alınamaz. Ceza ve Suçun Kanuniliği: Kanunun açıkça bir şekilde suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Suçlar ve cezalar ancak kanunla konulur ve kaldırılır. Kanunlar, geleceğe etkili olarak uygulanırlar; ancak lehe hükümler geçmişe etkili uygulanır. İspat Külfeti: İddia eden, iddiasını hukuka uygun elde edilen kanıtlar ile kanıtlamak zorundadır. Dolayısıyla, kanunda öngörülen istisnalar dışında, iddia doğru kabul edilip, aksinin ispatı külfeti aleyhinde iddia olunan tarafa yüklenemez. “Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin muafiyet ve tam istisna hâllerinde kanunilik ilkesine ciddi zarar verdiği hatta kimi hallerde ilkeyi tamamen bertaraf ettiği de görülmektedir. Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin katı sınırlarla çerçevelenmesi verginin kanuniliği bağlamında son derece elzemdir.” Vergilendirmede Temel Anayasal İlkeler Kanunilik İlkesi Anayasa’nın 73’üncü maddesi gereği olarak vergisel yükümlülükler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılabilir. Anayasa belirli ve sınırlı bir çerçeve içinde Bakanlar Kurulu’na yükümlülüklerden muafiyet, istisna ve indirim oranlarında kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi tanımaktadır. Anayasa tarafından Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin, kanunilik ilkesine aykırı düşmediği iddia edilmektedir. Ancak Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin muafiyet ve tam istisna hâllerinde kanunilik ilkesine ciddi zarar verdiği hatta kimi hallerde ilkeyi tamamen bertaraf ettiği de görülmektedir. Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin katı sınırlarla çerçevelenmesi verginin kanuniliği bağlamında son derece elzemdir. Anayasa’nın çizmiş olduğu çerçevenin, kanunilik ilkesini kuvvetler ayrılığı prensibi üzerine oturtmakta olduğu görülmektedir. Özetle, vergilendirme yetkisi yasama organına aittir ve kendisine çizilen katı çerçeve içerisinde yürütme organı da bu yetkinin doğal sonucu olan yasaları uygulama yetkisini haizdir. Verginin kanuniliği ilkesi bakımından önemli ancak dar bir sınırlama, Bütçe Kanunu’yla ilgili olarak karşımıza çıkmaktadır. Anayasa’nın 161’inci maddesine göre bütçe kanunlarına bütçe ile ilgili hükümler dışında bir başka hüküm koymak mümkün değildir. Dolayısıyla bütçe kanunlarıyla vergilendirme yapılamaz. Vergilendirmede kanunilik ilkesi tartışılırken uluslararası anlaşmalar vasıtasıyla oluşan hukuk da göz önünde tutulmalıdır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre usulünce yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar Sorumlu Vergicilik 15