KPMG Turkey Publications | Page 200

Bölüm III: Vergi Danışmanları Açısından Sorumlu Vergicilik yönetimi konularını da etkin bir biçimde desteklemesini beklemektedir. Türk şirketlerinin yabancı piyasalarla entegre hâle gelmesiyle yabancı sermayedarlar ve finansman şirketlerine uluslararası düzeyde genel kabul görmüş, karşılaştırılabilir, şeffaf ve güvenilir finansal bilgi sunulması gereği vardır. “Günümüz koşullarında sadece doğru veriyi üretmek yeterli olmamakta; doğru veriyi çok kısa sürede üreterek şirket yönetimlerinin anlık kararlarında desteklenmesi beklenmektedir. Bu doğrultuda sadece vergi beyanname dönemlerine endekslenmiş muhasebe dönemi kapanışları da yönetimlerin bu beklentilerine cevap verememektedir.” Teknolojik gelişmeler ve iş hayatının baş döndüren hızı şirket yönetimlerinin anlık kararlar almasını gerektirmekte, bu durum muhasebe ve finans yöneticileri üzerinde ciddi kalite ve zaman baskısı yaratmaktadır. Günümüz koşullarında sadece doğru veriyi üretmek yeterli olmamakta; doğru veriyi çok kısa sürede üreterek şirket yönetimlerinin anlık kararlarında desteklenmesi beklenmektedir. Bu doğrultuda sadece vergi beyanname dönemlerine endekslenmiş muhasebe dönemi kapanışları da yönetimlerin bu beklentilerine cevap verememektedir. Bilgi teknolojilerinin ilerlemesi ve şirketlerin her geçen gün daha karmaşık hâle gelen operasyonel ve finansal organizasyonları da daha gelişmiş muhasebe ve kurumsal kaynak planlama (ERP) sistemlerine yatırım yapma gereğini ortaya çıkarmıştır. Muhasebe mesleğini icra eden serbest muhasebeci mali müşavirler, ülkemizde vergi otoritesinin talep ettiği defterleri tutan ve beyanname hazırlayan kişiler olarak algılanmışlardır. Meslek mensupları sadece bu işlevleriyle bile çok önemli bir kamusal vazife üstlenmiş olmalarına rağmen, ülkemizde mesleğin algısı yukarıda bahsettiğimiz gelişim alanları nedeniyle henüz hak ettiği saygınlığa maalesef kavuşamamıştır. Muhasebe verilerinin özellikle küçük işletmeler tarafından işletmenin geleceğine ışık tutacak önemli bir veri ve bilgi sistemi olarak kullanılmaması, ekonomik ve ticari hayatın da bu süreci desteklememesi mesleğe verilen değer ve algıyı etkilemiştir. Diğer yandan orta ve büyük ölçekli işletmelerin konuya bakış açısının daha farklı olduğu gözlenmektedir. Bu işletmeler daha da geliştikçe, rekabetçi piyasa koşullarında kendi konumlarını anlayabilme, strateji belirleyebilme, hedeflerini takip edebilme ve bağlı oldukları düzenleyici kurumlara bilgi verebilme gereksinimleri artmakta ve bu doğrultuda muhasebe ve raporlama faaliyetleri hayati bir ihtiyaç hâline gelmektedir. Muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, vergi için muhasebe anlayışından uzaklaşıp yalnızca vergi otoritesinin gerekliliklerini karşılamakla yetinmey