KPMG Turkey Publications | Page 20

Abdulkadir Kahraman’la Sorumlu Vergicilik Üzerine Söyleşi Bu çalışmaların özellikle şeffaflık ilkesi üzerinde yoğunlaştığını görüyoruz. Şeffaflık devlet, mükellefler ve kamu yararı için zorunludur. Ancak şeffaflığın anlamı zamana bağlı olarak değişiyor. Eskiden vergi mahremiyeti kapsamında değerlendirilen konular bugün bilgi paylaşımına tabi olmaya başladı. Örneğin; Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı ile Mücadele Paketi kapsamında mükelleflerin başka bir ülkede aldıkları özelgenin vergi mükellefi oldukları ülkedeki otoriteyle paylaşılması gerekiyor. Dolayısıyla şeffaflık kavramı ülke sınırlarını aşan bir anlam kazandı. Bunun yansımaları konusunda diğer bir örnek de lehtar bilgilerinin ortak bir sicilde tutulmasına ilişkin girişimdir. G-5 maliye bakanları G-20 mevkidaşlarına ortak bir mektup yazarak vergi kaçakçılığı için şirketler, vakıflar ve benzeri yapılarda “Gerçek lehtar kim?” sorusunun cevabı için ortak bir sicil tutulması amacıyla girişimde bulundular. Benzer şekilde bankacılık düzenlemelerindeki gizlilik kavramı değişmeye başladı. ABD’deki Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası FATCA gereği banka bilgilerinin paylaşılması söz konusu. Örneğin Türkiye’deki bankaların Amerikan vatandaşlarıyla ilgili bilgileri ABD’ye göndermesi gerekiyor. Artık İsviçre bankaları dâhi bu düzenlemeler kapsamında bilgi paylaşımında bulunuyor; müşterilerini vatandaşı oldukları ülkede bildirim yapıp yapmadıkları konusunda uyarıyorlar ve eğer bildiri yapılmadıysa banka tarafından yapılacağını belirtiyorlar. Küreselleşme sonucunda kişisel ve ticari bilgilerin paylaşımında çok önemli değişiklikler oldu. Bu nedenle G20 siyasi iradesi ve OECD’nin önderliğinde hazırlanan Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı girişiminde yer alan otomatik bilgi değişimi, transfer fiyatlandırması dokümantasyonu kapsamında ülkeler arası raporlama konuları kabul edildi. Yerel ve uluslararası düzenlemeler sonucunda vergi idareleri tarafından toplanan bilgilerin kapsamı genişlemektedir. Bütün bu gelişmeler yaşanırken özel hayatın ve ticari sırların gizliliği vergi kanunlarıyla da güvence altına alınmıştır. Kişisel bilgilerin gizliliği ihlal edilmemelidir. Özellikle küresel düzeyde bilgi değişiminin hukuki altyapısı oluşturulurken bilgi güvenliğine ilişkin düzenlemeler de yapılmalıdır. Sorumlu vergicilik yaklaşımı yeni bir maliye politikası öneriyor mu? Sorumlu vergicilik yaklaşımının çıkış noktası yeni bir maliye politikası önermek değil. Öncelikle bu yaklaşımı temel bir değer olarak benimsemeliyiz. Aksi takdirde yaptığımız işin amacındaki kamu yararı unsuru kaybedilmiş olur. Bu nedenle öncelikle vergilemeye bakışın değişmesi gerekiyor. Vergi kaçırma, vergiden kaçınma ve agresif vergi planlaması gibi kavramlara bakış açısı konusunda ortak bir anlayış ortaya konmalıdır. Vergi tamamen yasalarla ilgili bir konu mu, yoksa etik bir yönü de var mı? Son zamanlarda oldukça popüler olan bu konuda uluslararası boyutta geniş çaplı bir tartışma sürüyor. Tartışmanın bazı tarafları, verginin kişilerin davranışlarına bırakılamayacak kadar önemli bir konu olması itibariyle kamu gücü kullanmayı gerektirdiğini ifade ederek etik ve şeffaflık kavramlarının bir arada kullanılmasının anlamsız olduğunu belirtiyor. Diğer taraftan, “Vergi etik bir sorun mudur?” sorusuna verilecek cevap elbette “Evet”tir. Ancak vergi ödeme yükümlülüğünün temeli vergi kanunlarının uygulaması olmalı ve etik olarak doğru Sorumlu Vergicilik 7