Bölüm III: Vergi Danışmanları Açısından Sorumlu Vergicilik
Mükellef Hakları Bağlamında
Meslek Mensuplarının Rolü
M. Yavuz Öner
Şirket Ortağı,
Vergi Bölümü
Çağdaş hukuk düzeninde mükelleflerin devletin vergi
toplama yetkisine karşı belli temel hakları olmuş ve bu
haklar gerek yasal gerekse vergi idarelerinin beyan ve
taahhütlerince tanınarak güvence altına alınmıştır. Nitekim
demokrasinin gelişimi vatandaşların devlet otoritesine karşı
bütçe hakkı elde etmesiyle söz konusu olmuştur. İngiltere’de
kralın vergileme yetkilerinin kısıtlanmasını amaçlayan Magna
Carta (1215), Haklar Dilekçesi (Petition of Rights, 1628),
Haklar Demeci (Bill of Rights, 1689) kralın parlamento onayı
olmadan vergi koymasını yasaklayan demokrasi adımlarıydı.
ABD’nin Bağımsızlık Bildirisi’nde de “Temsilsiz vergi
olmaz.” sloganı yer almış ve vergilemede yurttaşların söz
hakkını tescil etmiştir.
Demokrasi tarihine yön veren vergi hukukunun gelişim
süreci sonunda günümüzde vergilemenin sadece yasayla
yapılabilmesinin ötesinde, vergi kanunlarının uygulanması
sırasında da mükelleflerin söz hakkına, insan haklarına
ve kaliteli hizmet alma hakkına riayet edilmesi noktasına
gelinmiştir. Mükelleflerin hem mükellef olmaları dolayısıyla
vergi hukukundan hem de temel insan haklarından
kaynaklanan hakları olduğu kabul edilmektedir. Vergi
idareleri bu anlayışla uygulamalarında bazı standartlar
benimsemekte, uluslararası kuruluşlar kısmen bağlayıcı
kısmen yol gösterici nitelikte genel ilkeler geliştirmeye
çalışmaktadır.
Vergi sistemindeki temel unsurlardan biri olan vergi
danışmanları da mükelleflerin temel haklarının geliştirilmesi
ve korunmasında önemli roller üstlenmektedir. Rehberlik,
temsil ve kanaat önderliği; kaliteli hizmet sunan itibarlı,
yetkin ve bağımsız meslek mensuplarının üstlendiği kilit
roller arasında başta yer almaktadır.
Sorumlu Vergicilik
175