Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik
yüksek ülkelere kaydırılması söz konusu
olabilmektedir. Yapılan sözleşmenin
koşulları, endeksin beklentiler dışında
ve tahmin edilen bandın dışında kalması
hâlinde vergi pozisyonu nötrleyecek
şekilde olması nedeniyle en kötü
durumda bir avantaj sağlanmamakta fakat
endeks beklenti bandında kaldığı sürece
bir şirketteki zararın başka bir şirkette
kullanılması mümkün olabilmektedir.
Bu tip işlemlerin görünür olmaması için
zarar eden şirketlere operasyonların veya
şirketlerin yıl kapanmadan devredilmesi
bile uygulamada karşılaşılan örnekler
arasındadır.
Finansal araçlar kullanmak suretiyle
yapılan işlemler sözleşmelere bağlı
olduğundan ülkemizde bankalar
haricindeki diğer şirketlerdeki uygulama
alanı -istisnai durumlar dışında- çok
sınırlıdır. Zira vadeli işlem ve takas
sözleşmeleri damga vergisine tâbidir
ve damga vergisi istisnası sadece bu
sözleşmelere bankaların taraf olması
hâlinde mümkündür. Bu nedenle
ülkemizde yaygın bir kullanım bu zamana
kadar tespit edilmemiştir.
Gelirin Zararda Olan Ülkedeki İştirake
Kaydırılması
Kârın zararda olan şirketlere aktarılmasına
ilişkin başka bir örnek de zararda olan
ülkedeki iştirake gelirin kaydırılmasına
imkân tanıyan modellerdir. Böyle bir
durumda, kâr eden bir şirkete başka bir
grup şirketinin hisseleri satılmakta, bu
işlemin finansmanı ise hisseleri satan
ortakların aldıkları parayı zarar eden
şirkete sermaye olarak koymaları ve
zarar eden şirketin nakit fazlasını hisse
satın alan şirkete kredi olarak vermesiyle
sağlanmaktadır. Bu basit model
sayesinde, zarar eden iştirakin birikmiş
zararlarının kâr eden iştirake kaydırılması
söz konusu olabilmektedir.
Kurumsal Yeniden Yapılandırmaların Zarar
Taşıma Amacıyla Kullanılması
Kurumlar tarafından gerçekleştirilen
yeniden yapılandırma uygulamaları
dünyadaki diğer vergi otoritelerinde
olduğu gibi Türk vergi idaresi tarafından
da daha detaylı bir şekilde incelenmekte
ve yapılan değişikliklerin ardındaki
ekonomik nedenler sorgulanmaktadır.
Örneğin geçmişteki faaliyetleri
sonucunda zarar eden şirketleri satın
alarak kârlı bir şirketin operasyonlarının bu
şirkete devredilmesi suretiyle ekonomik
değerini yitirmiş olan zararların vergi
matrahının tespitinde dikkate alınması
söz konusu olabilmektedir. Bu sayede kâr
eden operasyonlar nedeniyle ödenecek
verginin azaltılması, hatta bazı durumlarda
tamamen ortadan kaldırılması, vergi
idareleri tarafından detaylı bir şekilde
incelenmekte; işlemin ekonomik ve
teknik icaplara uygun olup olmadığı
sorgulanmaktadır.
Kâr Dağıtması Gündemde Olan Bir
Şirketin Hisselerinin Piyasa Fiyatıyla Satın
Alınması
Kurumlar tarafından gerçekleştirilen
yeniden yapılandırma uygulamaları
her zaman geçmiş yıl zararlarının
başka bir şirkete kullandırılması amaçlı
olmayabilmektedir. Zararların kullanımının
belli sürelerle sınırlandırıldığı durumlarda
bu kuralın etkisiz hâle getirilmesine
yönelik işlemler de yapılmaktadır. Örneğin
devreden zararların yakın zamanda
geçerliliğini yitirecek olması hâlinde, kâr
dağıtması gündemde olan bir şirketin
hisselerinin piyasa fiyatıyla satın alınması,
dağıtılacak kârdan pay alma hakkının
peşin fiyat ile satılması ve daha sonra
da değeri dağıtacağı kâr kadar düşen
iştirakin satılarak zarar yazılması şeklinde
işlem yapılabilmektedir. Bu durumda
devreden zarar bakiyesi olarak işlem
öncesindeki pozisyona geri gelinmesi
fakat bu zararı belirlenen süre içerisinde