KPMG Turkey Publications | Page 177

Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik yüksek ülkelere kaydırılması söz konusu olabilmektedir. Yapılan sözleşmenin koşulları, endeksin beklentiler dışında ve tahmin edilen bandın dışında kalması hâlinde vergi pozisyonu nötrleyecek şekilde olması nedeniyle en kötü durumda bir avantaj sağlanmamakta fakat endeks beklenti bandında kaldığı sürece bir şirketteki zararın başka bir şirkette kullanılması mümkün olabilmektedir. Bu tip işlemlerin görünür olmaması için zarar eden şirketlere operasyonların veya şirketlerin yıl kapanmadan devredilmesi bile uygulamada karşılaşılan örnekler arasındadır. Finansal araçlar kullanmak suretiyle yapılan işlemler sözleşmelere bağlı olduğundan ülkemizde bankalar haricindeki diğer şirketlerdeki uygulama alanı -istisnai durumlar dışında- çok sınırlıdır. Zira vadeli işlem ve takas sözleşmeleri damga vergisine tâbidir ve damga vergisi istisnası sadece bu sözleşmelere bankaların taraf olması hâlinde mümkündür. Bu nedenle ülkemizde yaygın bir kullanım bu zamana kadar tespit edilmemiştir. Gelirin Zararda Olan Ülkedeki İştirake Kaydırılması Kârın zararda olan şirketlere aktarılmasına ilişkin başka bir örnek de zararda olan ülkedeki iştirake gelirin kaydırılmasına imkân tanıyan modellerdir. Böyle bir durumda, kâr eden bir şirkete başka bir grup şirketinin hisseleri satılmakta, bu işlemin finansmanı ise hisseleri satan ortakların aldıkları parayı zarar eden şirkete sermaye olarak koymaları ve zarar eden şirketin nakit fazlasını hisse satın alan şirkete kredi olarak vermesiyle sağlanmaktadır. Bu basit model sayesinde, zarar eden iştirakin birikmiş zararlarının kâr eden iştirake kaydırılması söz konusu olabilmektedir. Kurumsal Yeniden Yapılandırmaların Zarar Taşıma Amacıyla Kullanılması Kurumlar tarafından gerçekleştirilen yeniden yapılandırma uygulamaları dünyadaki diğer vergi otoritelerinde olduğu gibi Türk vergi idaresi tarafından da daha detaylı bir şekilde incelenmekte ve yapılan değişikliklerin ardındaki ekonomik nedenler sorgulanmaktadır. Örneğin geçmişteki faaliyetleri sonucunda zarar eden şirketleri satın alarak kârlı bir şirketin operasyonlarının bu şirkete devredilmesi suretiyle ekonomik değerini yitirmiş olan zararların vergi matrahının tespitinde dikkate alınması söz konusu olabilmektedir. Bu sayede kâr eden operasyonlar nedeniyle ödenecek verginin azaltılması, hatta bazı durumlarda tamamen ortadan kaldırılması, vergi idareleri tarafından detaylı bir şekilde incelenmekte; işlemin ekonomik ve teknik icaplara uygun olup olmadığı sorgulanmaktadır. Kâr Dağıtması Gündemde Olan Bir Şirketin Hisselerinin Piyasa Fiyatıyla Satın Alınması Kurumlar tarafından gerçekleştirilen yeniden yapılandırma uygulamaları her zaman geçmiş yıl zararlarının başka bir şirkete kullandırılması amaçlı olmayabilmektedir. Zararların kullanımının belli sürelerle sınırlandırıldığı durumlarda bu kuralın etkisiz hâle getirilmesine yönelik işlemler de yapılmaktadır. Örneğin devreden zararların yakın zamanda geçerliliğini yitirecek olması hâlinde, kâr dağıtması gündemde olan bir şirketin hisselerinin piyasa fiyatıyla satın alınması, dağıtılacak kârdan pay alma hakkının peşin fiyat ile satılması ve daha sonra da değeri dağıtacağı kâr kadar düşen iştirakin satılarak zarar yazılması şeklinde işlem yapılabilmektedir. Bu durumda devreden zarar bakiyesi olarak işlem öncesindeki pozisyona geri gelinmesi fakat bu zararı belirlenen süre içerisinde