KPMG Turkey Publications | Page 174

Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik da etkin ve hızlı bir şekilde hareket edemeyebilmektedirler. Hızla değişen ekonomik hayatın gereklerine cevap verememek, bu alandaki ilerlemeyi engellememe arzusu veya bazen de yeterli yetkinliğe sahip olmamak gerekli önlemleri alamamanın nedenleri arasında gösterilebilir. Agresif Vergi Planlaması Agresif vergi planlaması, ekonomik ve teknik icaplar, vergi kanunlarının konulmasındaki amaç ve kanunların ruhundan ziyade büyük oranda vergi kanunlarının lafzından hareketle ve çoğunlukla uluslararası düzeyde gerçekleştirilen bir faaliyettir. Vergi planlaması yasal bir haktır ve işletmeler istisnai durumlar dışında herhangi bir yasal yaptırımla karşılaşmazlar. Yasa koyucular zaten böyle bir imkânı vergi mükelleflerine sağlamayı öngörmüştür. Fakat agresif vergi planlamasında yasaların konuluşundaki amacın ötesinde, ekonomik ve ticari hayatın gereklerinden bağımsız olarak ve bilinçli bir şekilde efektif vergi yükünün azaltılması, tamamen ortadan kaldırılması veya vergi ödeme zamanının uzun süreli olarak ertelenmesi söz konusu olduğundan, bu faaliyetin vergiden kaçınma olarak değerlendirilmesi mümkün olamaz. Agresif vergi planlaması birden fazla vergi rejiminin ayrı ayrı değerlendirildiği durumlarda yasaların lafzına uygundur ve bu yasal çerçevede gerçekleştirilir. Genellikle çok uluslu işletmelerin çeşitli ülkelerdeki varlık ve operasyonlarının karmaşıklığı içinde ve detaylı bir inceleme yapma imkânı olmayan durumlarda, vergi cennetleri, türev enstrümanlar, kurumsal yeniden yapılandırmalar veya birden fazla vergi rejiminin kesiştiği işlemlerde vergi rejimlerindeki boşluklardan yararlanılması suretiyle hareket edilmektedir. Agresif Vergi Planlaması Kapsamında Kurum Zararlarının Haksız Olarak Kullanılması Agresif vergi planlaması farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir. Devreden zararların kullanılması bu yöntemlerden biridir. Yakın geçmişte yaşanan finansal ve ekonomik krizler birçok şirketin bilançosunda ciddi miktarda zararın oluşmasına neden olmuştur. Devreden zararın kullanılması konusundaki ülke uygulamalarına uygun olarak geçmiş yıl zararlarının matrahtan düşülmesi, ülkelerin vergi gelirlerinde ciddi bir kayba neden olmaktadır. Vergi gelirlerine doğrudan etki eden bu uygulamanın planlama amacıyla manipüle edilmesi hâlinde haksız indirimden faydalanan şirketler için vergi riskini de beraberinde getireceği açıktır. Geçmiş yıl zararlarının taşınması ve ileride doğacak kârlardan mahsup edilmesi hakkında her ülkenin kendine özgü kuralları ve devreden zarar tutarlarını takip yöntemleri bulunmaktadır. Ancak bu kural ve yöntemler arasındaki ciddi farklar ve detaylı ve kesin bilgiye ulaşmanın özel bir çalışma gerektirmesi nedeniyle, agresif vergi planlaması kapsamında yapılan işlemlerin tespit edilerek incelenmesi her zaman mümkün olmayabilmektedir. Bu durum bazı şirketlerin zararlarının, öngörülen sınırlamalar aşılarak kurumun kendi bünyesinde veya başka kurumların kârlarından mahsup etmek suretiyle kullanılmasına imkân tanıyan planlama yöntemlerinin gelişmesine sebep olmuştur. Bu işlemlerin, zarar taşıma ve mahsup kurallarının getirilişindeki amaçlara aykırı olarak yapılması durumunda vergiden kaçınma olarak değerlendirilme