KPMG Turkey Publications | Page 168

Bölüm II : Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik
ülke idareleri tarafından tam olarak özümsenmeme olasılığı , bazı ülkelerin eylem planlarını mevzuatlarına diğer ülkelerden daha önce alabilecek olması , bazı ülkelerin ise kendi yerel mevzuatlarında yer almasa bile yorumlarını BEPS ile Mücadele Paketi doğrultusunda yapma ihtimali , hem mükellefler hem de vergi idareleri nezdinde karmaşaya ve önemli ihtilaflara neden olabilecektir . BEPS nedeniyle oluştuğu tahmin edilen vergi kaybının ölçülmesi bile tamamen bazı varsayımlara dayanmaktadır . Bu durumda BEPS ile Mücadele Projesi sonrası küresel anlamda kazanılacak kurumlar vergisi tutarının aslında ne kadar olacağı da açık değildir . OECD İş ve Sanayi Danışma Komitesi BIAC tarafından hazırlanan bir raporda bu konuda aşağıdaki görüşlere yer verilmektedir : 4
“ Proje kapsamındaki ülkeler , uygulamanın ilave vergi gelirleri getireceğini varsaymak yerine , varılan görüş birliği kapsamında ödenmesi gerekli olabilecek vergi gelirleri konusunda gerçekçi değerlendirmeler yürütmelidirler . Aşırı katı bir düzenlemenin ekonomik faaliyetin ülkelerin dışına çıkmasına neden olması olasılığı bulunmaktadır . Ülkeler , kendi vergi gelirleri üzerindeki fiili etki belirlenmemişken BEPS ’ i vergi gelirini artırıcı tek kaynak olarak görmeyip BEPS ile mücadele konusunda aceleci davranmamalıdır . Söz konusu durum , mücadele sürecine zarar verebilir ve amacı aşan ekonomik etkiler yaratabilir .”
“ İlişkili taraflar arasındaki ticarete transfer fiyatlandırması hükümleri ile çok odaklanan BEPS ile Mücadele Paketi , ticari ve ekonomik etkinlikleri azaltıp ve uluslararası ticareti engelleyebilecektir ( aynı zamanda , özellikle gelişmekte olan ülkelerde , büyük olasılıkla , dışarıdan sağlanan hizmetlerde uygulanan ücretler ve faydaların düşürülmesi suretiyle ). Bu etkilerin , daha ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir .”
Türkiye ’ nin BEPS ile Mücadele Eylem Planı Yaklaşımı Türkiye ’ de son yıllarda ithalatın ihracattan daha hızlı büyümesi sonucunda cari işlemler açığı sürekli büyümekte , artan dış ticaret açığı daha çok sermaye ithalatı gerektirmektedir . Bu nedenle Türkiye ’ ye yatırım yapan çok uluslu işletmelerin BEPS faaliyetlerini analiz etmek gerekir . Türkiye ’ nin 2015 yılı bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 88 ’ i vergi gelirlerinden elde edilmektedir . 5 Vergi gelirlerinin içinde dolaylı vergilerin payı ise % 70 ’ lere ulaşmış olup bu oran Türkiye ’ de yıllar içinde istikrar kazanmıştır . Vergiler içinde çok uluslu işletmelerin katkısını ölçmek ise eldeki verilerle tam anlamıyla mümkün değildir .
Türkiye açısından esas önemli hususun ise kayıt dışı ekonomi olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır . Söz konusu durumu BEPS ile Mücadele Paketi ’ yle beraber değerlendirdiğimizde çok uluslu işletmelerin vergilendirilmesini etkileyecek her eylem planı Türkiye için önem arz etmektedir . Ancak çok uluslu işletmelerle ilgili olmasa da en önemli etkinin kayıt dışı ekonomiyi önlemeye yönelik , özellikle bilgi değişimini destekleyen eylem planları vasıtasıyla olacağını düşünmekteyiz .
Bununla birlikte yukarıda açıklamış olduğumuz BEPS ile Mücadele Paketi ’ ne ilişkin bazı endişeler Türkiye uygulamaları için de geçerlidir . BEPS ile mücadelenin ruhunu özümsemeden , mevzuatı bu eylem planına göre revize edip bunlara göre yorumlar yapmak , Türkiye ’ de faaliyet gösteren mükellef şirketleri ve dolayısıyla Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyebilecektir . BEPS ile mücadele hükümlerinin uygulanmaması durumunda ise Türkiye diğer ülke vergi idareleri ile uyuşmazlığa düşebilecektir . Bu konuda iyi niyetle ve takvimine uygun şekilde BEPS ile mücadele eylem planlarının kanun ve açıklayıcı ikincil düzenlemelerle birlikte mevzuatımıza dâhil edilmesinin faydalı olacaktır .
Sorumlu Vergicilik 155