KPMG Turkey Publications | Page 154

Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik ifade etmek durumda kalmaya hazır olması, artık sıra dışı bir durum olmaktan çıkmıştır. Vergi gibi teknik ve uzmanlık gerektiren bir konunun bu konu hakkında teknik bilgisi olmayan toplum kesimleri ile tartışılması gerekliliği artık kaçınılmaz bir durumdur ve bu da ayrı bir zorluk doğurmaktadır. “Aşırı katı vergi düzenlemeleri veya yorumları nedeniyle ülkesinin menfaatine olacak olan yatırımların yapılmamasına, ertelenmesine veya azaltılmasına sebebiyet vermesi, toplum için vergisel olarak ortaya çıkabilecek bir kayıp veya kaçaktan daha zararlı sonuçlar doğurabilir.” Ancak bu zorluklar vergi danışmanlarına sadece risk yönetimi anlamında bir sorumluluk yüklememektedir. Sorumlu vergi danışmanlarının henüz sıcak ve güncel olan bu tartışmada söz sahibi olarak ortaya çıkacak yeni normal düzende dengeli bir seviyenin kurulabilmesine de katkı vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde, aşırı katı vergi düzenlemeleri veya yorumları nedeniyle ülkesinin menfaatine olacak olan yatırımların yapılmamasına, ertelenmesine veya azaltılmasına sebebiyet vermesi, toplum için vergisel olarak ortaya çıkabilecek bir kayıp veya kaçaktan daha zararlı sonuçlar doğurabilir. Vergi danışmanları bu tartışmada söz almalı, gerek kanun koyucu gerekse kamu idaresi nezdinde verginin ekonomik düzendeki yerinin kamu ile ilişkisi bakımından dengeli bir değerlendirmeye konu edilmesi, mümkün olduğu kadar herkesin anlayabileceği ve uzlaşabileceği objektif yaklaşımlara bağlanmasını sağlamak için çaba göstermelidir. Bunu yapabilmek için vergi danışmanlarının küresel gelişmeleri de yakından takip etmesi ve sadece vergi uzmanlığı nosyonu ile yetinmeyerek ekonomik gelişmeleri anlayıp yorumlayabilen bir vizyona sahip olmaları gerekmektedir. Sorumlu bir vergi danışmanı, kendi ülkesinin özel koşullarını bilerek ve küresel gelişmeleri yerel gerçeklerle birlikte yorumlayarak mesleki yaklaşımını belirlemelidir. Örneğin Türkiye gibi hâlen kayıt dışı ekonomi gerçeği olan, işgücü piyasasında herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışmayı kabul eden (etmek zorunda kalan) bir kesim bulunan ülkelerde bazen temel vergi hakları uluslararası şirketlerin vergi kanunlarını yorumlamasının önüne geçebilmektedir. Toplumun bir kesimi görece olarak verimsiz ekonomik faaliyetleri kayıt dışı olarak sürdürerek hiç vergi vermezken kayıt altında iş yapan çok uluslu işletmelerin mevzuatın öngördüğü vergi teşviklerini ve avantajlarını kullandıkları için eleştirmek ne kadar hakkaniyetli olur? Bu sebeple şu anda küresel ölçekte devam eden tartışmalar ve ülkeler üstü kurumlar nezdinde yapılan çalışmaların Türkiye için uygulanması aşaması yerel ekonomik gerçeklerle birlikte değerlendirilmelidir. Sorumlu Vergicilik 141