JR. by Campaign April 2017 | Page 44

EVENTS VIBE

Nisan ’ dan Mayıs ’ a İstanbul

220 sn
Sena Hayta ( 27 ) Metin Yazarı , The Others
Hep A ve B değildir yaşamak , çok bilinmeyenli bir denklemdir çoğu zaman . Seçimler bizi biz yapmaz çünkü genellikle sistem tarafından dayatılan yollardan bizim için en idealini seçmişizdir . İdeallerimizi de çoğu zaman biz belirlemeyiz ; aile , çevre , mahalle derken monotonlaşmış hayallerimizi rüyalar gibi yaşadığımızı sanırız . Kötünün iyisi yaşamımızı adam etmeye çalışırken kendimizi geliştiririz , umutsuzluklar içinde yeşertmeye çalışırız . Dünyanın en hareketli şehirlerinden birinde yaşamak bu dayatmaların en ağırını bize deneyimletse de kaosun etkinliği bol renklerini de görmezden gelemeyiz . Baharın apartman kapılarını bozan çağrısını duymadan edemeyiz . Şehrin seçenekleri en çok , renkleri en belirgin ve en aldatmacalı zamanı geldi . Gece gittiğin mekan , gündüz yaptığın kahvaltı , birlikte olduğun arkadaşların ya da yeni tanıştığın o kişi senin zaman çizelgene girmiş durumda . Artık hayatın çok başka , dışarı çıkıp yelkenleri suya indirmeye ne dersin ? Bulutlar da aradan çekildi nasılsa …
Dışı seni içi beni yakar
Satsan satılmaz , kaçsan kaçılmaz . Bu canım şehrin ince ayarına girmek , tüm ayrıntılarını öğrenmek , gizli kalmışları keşfetmek ve ritüellerini canlandırmak gerek . Yaşadıkça mahallenin muhtarı , alıştıkça her mekanın müdavimi olduğun İstanbul ’ da bu ay deneyimleyecek bin bir çeşit etkinlik var . Bu etkinliklere çoğu zaman
Facebook ’ tan “ Gidiyorum ” desek de yoğunluktan kafayı kaldıramadığımız bu şehrin hakkını nasıl veririm diye düşündüğünüz oldu mu ? Kafanız çok karıştıysa aydınlatmak için enteresan bir etkinlik önerisiyle gelebilirim ; 25 Nisan ’ da Joint Idea Kanyon ’ da Ali Tufan Koç ile Metropolde Nasıl Yaşamalı : İstanbul ’ un Hakkını Vermek adlı bir oturum gerçekleşecek . Bu oturumda gazeteci Koç ile güzel yöntemler öğrenip belki daha dolu bir programla hayatınıza devam edebilirsiniz . Mesela sokakları keşfetmenin en sportif yolu olan koşu etkinliklerini değerlendirerek asfaltı ağlatmaya ne dersiniz ? 30 Nisan ’ da gerçekleşecek Vodafone İstanbul Yarı Maratonu , Yenikapı ’ da yağlanan tabanları Eyüp ’ e kadar sürüklüyor . Bu süreçte sahil şeridindeki Kumkapı , Sirkeci , Eminönü , Fener ve Balat gibi tarih kokan semtler de ciğerlerden içeri çekiliyor . Baharın gelmesiyle canlanan Ahırkapı sokakları , sahili Hıdırellez ’ in renkleriyle bir kat canlanıyor . Beraberce göbek atmaya , ağaç dallarına bağladığımız dilekleri sabaha karşı denize bırakmaya , tükenmeyen umutları yeşertmeye ihtiyacımız var . Henüz olup olmayacağı kesinleşmese de 5 Mayıs ’ ta kumaş parçamızı ve dileklerimizi alıp kendi eğlencemizi kendimiz yapmak için kuşanmaya hazırız .
İnleyen nameler
Yine geldi güzelim havalar , yine her gün kadeh tokuşturmak geliyor içimizden . Yaz saati uygulaması artık olmasa da bizim ayarlarımız ve baharın gelmesiyle kemanlarımızın yayları iyice gevşedi . Geçen Sevgililer Gününde Enza Home reklamlarıyla sanki yeni çıkmış gibi birden yeniden popüler olan Simply Falling şarkısı ile gönlümüze taht kuran Iyeoka , 20 Nisan ’ da yeniden İstanbul ’ da . Aşık olmaya müsait bu havalarda kulağımıza fısıldanan güzel birkaç parça hiç fena olmayabilir . 25 Nisan ’ da ise Gürültü Sanatı etkinliği ile İTÜ MİAM , kapılarını perküsyon severlere açıyor . Perküsyonun alışılmış sokaklarından çıkıp ara sokaklarda keşifler yapılacağı bu etkinlik , müzik etkinlikleri arasında farklı bir seçenek olarak yer alıyor . Her sene yılın ilk açıkhava festivali olarak açılış yapan Parkfest yine geleneği bozmadı ve 13 Mayıs ’ ta alışıldık yeri KüçükÇiftlik Park ’ ta müziğin sesini “ bi ’ tık ” daha açıyor . Bu sene efsane müzik grubu UNKLE ’ ın tahta oturduğu festivalde , yerli ve yabancı sanatçılar da yer alıyor . Şehir , açık havada müziğe doyamayanları ise 14 Mayıs ’ ta Kilyos ’ un güzel alternatiflerinden biri olan KAFES kıyısına çağırıyor . Her geldiğinde mekanları ve alanları tıklım tıklım dolduran başarılı DJ / Promoter Solomun bu sene Kilyos ’ un açılışını yapıyor . Solomun ’ la beraber Murat Uncuoğlu ve Alican da performans gösterecekler arasında . Warm-up ’ ı da after ’ ı da dolu dolu geçecek , akşamdan sabaha bağlanacak bu geceyi kaçırmak pek akıl karı değil .
Bakmak ve görmek
Çoğu zaman baktığımızı göremediğimiz , hızından gözlerimizi kamaştıran İstanbul ’ da sanatsal faaliyetlerde bulunmak istememin en büyük nedeni bir sakinlik yakalayabiliyor olmak . Özellikle sinemada telefonlardan uzaklaşmanın verdiği hafiflik hissi gibisi yok . SALT Galata ’ da gerçekleşen Perşembe Sineması serisinin 20 Nisan ’ daki konuğu “ A Single Man ” oluyor . Tom Ford ’ un ilk uzun metrajlı filmi olan bu büyüleyici filmi izlemeyenler için bu seans biçilmiş kaftan . Es vermemize yarayacak bir diğer etkinlik ise 26-30 Nisan arasında gerçekleşecek Mamut Art Project . Bu sene 5 .’ si gerçekleşen MAP , farklı alanlardaki sanatçılara kendi idareleri ile yürütebilecekleri alanlar sağlayan samimi bir oluşum . Olaylara başkalarının gözünden bakmak , dünyayı görerek , anlayarak tanımak için birçok eserin bir araya geleceği KüçükÇiftlik Park ’ ta , şehrin içinde ama şehirden uzak bir deneyim yaşayabilirsiniz .
Yakınlarda uzak lezzetler
Artan sponsorlu fitness reklamları , sağlıklı öğün paylaşımları ve tabii ki ilkbahar-yaz koleksiyonları . Üşürken bizi ısıtan biricik yağlarımız ve mesaileri mutlu kılan fast-food tabanlı yeme alışkanlıklarımızın bizi bırakması biraz uzun sürecek . Spor ekipmanlarımızı alt raftan alıp üste koyma vakti geldi ancak o kışlıklar bazanın altına girene kadar biricik aşkımız karbonhidratları bırakmayacağız . Bu ay keşfettiğim 2 restoranı “ dengeli ” bir şekilde tüketmek şartıyla denemekte fayda var . Ama sonra dengeniz bozulursa kimseyi de suçlamayın , “ göbeğinizi de alıp gidin ” derim . Gün geçtikçe daha güzel motifler eklenen canım semtim Pangaltı ’ na geçen ay açılan Zucca Pizza , gönlüme ve mideme taht kurdu . İsmini balkabağından alan Zucca ’ da balkabağı sosu yanı sıra nefis klasik domates soslu pizzaları odun ateşinde mükemmel bir şekilde pişiriliyor . Sadece pizza değil deniz komşumuz İtalya ’ nın diğer bir lezzeti olan makarnalarıyla da övünen mekan küçücük , sıcacık ve çok güzel zaman geçirmelik bir yer olmuş . Diğer bir keşfim ise SushiCo ’ nun yeni uzantısı BunCo . Çin kültüründe buharda pişmiş mini ekmeklerle yapılan sandviç olan bun , güzel bir sokak lezzeti alternatifi . Nişantaşı ’ da yol üstü bir mekan olarak hayata geçen bu mekanda hızla ve güzelce karnınızı doyurabilirsiniz . Çok sıcak , çok minnoş ve çok lezzetli bu mini atıştırmalıklardan 2 tane yiyip de kendini iyi hissetmeyen birini görmek zor olabilir .
Bir türlü bitmeyen soğuk havalar ve ince giyinip sonra da şifayı kapan bizler için artık rahatlama vakti geldi . İşlerden başı kaldırabilir ve akan hızlı zamanı bükmenin bir yolunu bulursak , İstanbul ’ un hakkını vermemek için hiçbir neden yok . Hadi , yazın provası için sokaklar bizi bekler ...
44 campaignjr . com