Draje Dergi Draje Dergi || İsyankâr Draje | Page 45
zalimlerle ticareti ve siyasi işbirliğini bir an olsun
aksatmayan siyaset erbabına mı? Her çeşit
hırsızlığın, dolandırıcılığın, bin bir çeşit yalanın
ahlak adına allanıp pullanmasına mı? Toplum
değerlerini ağzından düşürmeyenlerin, her yıl
18 bin çocuğa tecavüz edilirken sizi sessizliğe
gömme çabasına mı gülmeyi umuyorsunuz?
Karanlık bir uçurumun kenarında aklınızla alay
etmeye doymayan bu hoyratlığı kahkahalarla
boğabilmeyi mi ümit ediyorsunuz hala?
Hayır yapamazsınız çünkü bin kez daha
tekrarlamam gerekse de bundan geri
duramam… Dünya karanlık ve her şey hızla
çürüyor.
Sadece 13 yaşındayken katledilen ve daha
cesedi soğumadan annesi meydanlarda
yuhalatılan Berkin’i çizerken buna
gülebileceğinizi düşünecek kadar kıyıcı
değil Latuff. Kafanıza bastıran postala karşı
gülümsemenizi isteyecek kadar kıyıcı değil
hayır.
İşte bu nedenle elinizdeki bir mizah kitabı
değildir. Bu derlemedeki bir tek karikatürün
dahi sizi güldürmeyeceğini kişisel olarak garanti
edebilirim. Yine de Latuff’u sevmeye devam
edeceksiniz ya da sevivereceksiniz daha önce
tanımıyorsanız bile.
Çünkü Latuff Obama’ya karşı kalem kuşanırken
onun karşısına Putin’i koymayacaktır.
Netanyahu, Erdoğan, Sisi, Esad, Merkel…
Bir ülkedeki egemen iktidar kliğinin karşısına
diğerini koyup alkışlamayacağı için hiçbir
ülkede törenlerle karşılanmayacaktır o ama
kıymet bilenleri olacaktır yine de her ülkede.
Latuff’un çizgileriyle ilk tanıştığım dönemde
onun çizgilerine baktığımda Brezilya’dan
Türkiye’ye, Filistin’den Yunanistan’a,
Almanya’dan Mısır’a dünyanın dört bucağı
hakkında çiziyor olduğunu görmek beni
bir parça şaşırtmıştı. Türk siyasetindeki kimi
ince detayları görmesi de öyle. Sonra sonra
bunun sebebini anlamaya başladım. Latuff
“sanatçı” egosuyla eğilmiyor dünyaya,
dayanışma çağrılarına kulak veriyor, her
ülkeden devrimcilerle, enternasyonalistlerle,
antifaşistlerle göz temasını hiç koparmadan
çiziyor. Onlardan besleniyor. Hızla çürüyen
her şeye karşı direnek noktaları kurmaya
çalışan muhalefet hareketlerine bu şekilde
katkı sağlıyor. Bunun için kimseden teşekkür
beklemiyor. Biz de teşekkür etmiyoruz zaten.
Çünkü dayanışma, başkalarına yardım
eli uzatmak değildir. Çünkü nefes alma
imkânımızın hızla daraldığı bir dünyada
başkalarına uzattığımız el, en başta kendimizi
boğulmaktan kurtarmaya yarayacaktır. Çünkü
her şey hızla çürürken hepimiz aynı karanlığa
doğru yuvarlanıyoruz ve birbirimize daha
çok sarılmaktan başka bir yolumuz yok bunu
durdurabilmek adına…
Latuff işte bunu bildiği için diyelim ki
Türkiye siyaseti hakkında çizerken bizim
özgürlüğümüzün kendi özgürlüğü ile tam
olarak aynı anlama geldiğini biliyor. Ve bizi
de tam olarak bu zemine çağırıyor. Brezilya
nefessiz kaldığında bizim de burada nefes
alma imkânımızın olmayacağını bilmemizi
istiyor. Ya da Filistin, Mısır, Yunanistan… Çünkü
pılımızı pırtımızı toplayıp nefeslenebileceğimiz,
kaçabileceğimiz bir yer yok dünyada…
Ve biz aktif birer özne olarak bu gidişatı
durdurmadığımız sürece her şey kötüye
gitmeye devam edecek.
Latuff’u bu açıdan 17 Ağustos depreminden
sonra enkazın başında durup “sesimi duyan var
mı?” diye haykıran insanlara benzetmek de
olası.
Sesimi duyan var mı? Hayır sanat değil, harap
olmuş bir dünyada birbirine tutunma çağrısı…
İşte elinizdeki bu kitap bu yüzden bir yardım
çağrısıdır. Bizden bize yapılan bir yardım çağrısı.
Bunca karanlığın ortasında ya yeni bir dünya
kuracağız, ya da hızla çürüyüp içi boşalan bu
dünyanın kuru bir kabuğa dönüşümüne göz
yummuş olacağız.
Derin sessizliğimizin hemen ardında nefessiz, ölü
bir gezegen bizi bekliyor olacak zira…
Ünlü Brezilyalı karikatürist Carlos
Latuff’un eserleri, dünyada ilk kez
Rodeo Yayıncılık tarafından kapsamlı bir
kitapta derlendi.
Yayının hazırlıkları sırasında Latuff’la
Brezilya’da yapılmış sohbetlerin de uzun
bir röportaj olarak yer aldığı kitap,
karikatürlerin konularına göre tasnif
edilmiş bölümlerden oluşuyor.
Kitap, sosyal medyada
#LatuffRodeoKitap etiketiyle
tanıtılmakta.